Geçen hafta Başakşehir’i
mağlup ederek, az da olsa lig yarışında umutlanan Fenerbahçe, bu hafta ligin
dibindeki Kayserispor’a mağlup olarak bir nevi şampiyonluğa da havlu attı.
Hem de ne mağbuliyet.
O Kayserispor ki, son 3
lig maçında gol atamamış, oynadığı son 4 resmi maçta sadece “yedek ağırlıklı”
Beşiktaş’a gol atabilmiş bir takım.
Ama Fenerbahçe’ye bir
maçta 4 gol atabiliyor.
Bunun nedenlerini,
Fenerbahçe teknik ekibinden önce Fenerbahçe Yönetimi düşünmeli.
Dikkat ederseniz, çözüm
bulmalı demiyoruz, düşünmeli diyoruz.
Çünkü bu saatten sonra ,
bu sorunun çözümü yok.
Aslında var bir çözümü
ama, “bak kızdırmayın, 10 yıl daha kalırım” mantığı karşımızda durduğundan,
dile vermek istemiyoruz.
Eskilerin çok güzel bir
lafı vardır:
“Taş, yerinde ağırdır”
diye..
Ne de güzel bir söz…
Herşey, en verimli
çağında güzel..
Verimlilik dönemi
geçtikten sonra, isterse ne olursa olsun, insana acı verir, zulmeder..
Futbolda bu kural, daha
bir erken maalesef ki.
Futbolcusunuzdur, bütün
tribünler sizin isminizi soluksuz haykırır, adınıza besteler yapılır ama
beyniniz artık ayaklarınıza hükmedemeyecek duruma geldiğinde, o bestelerin yerini
kahır sözleri alır, sevgi tezahüratlarının yerini beddualar, ahlar alır.
Profesyonellik deyip
geçemezsiniz, çünkü karşınızda hitap ettiğiniz kitle, taraftardır ve “taraftarın
profesyoneli olmaz.”
Taraftar, her şartta
desteğin karşısında “başarı bekler.”
Boş destekle kimse mutlu
olmaz.
Milyon euroları evde para
sayma makinalarıyla sayanlar için kimse “karşılıksız destek” vermez, veremez.
İnsanın fıtratına
aykırıdır bu durum.
Fenerbahçe Yönetimi de
her geçen gün maalesef ki taraftarı kahrediyor.
5 yılı aşkın bir zamandır
bu takıma tek elde kalır bir oyuncu transferi yapamayan, yaptığı transferleri
daha ligin ilk yarısında gözden çıkartan bir yönetim, bunun sebebini “dövizdeki
kurun artmasına” bağlayamaz.
Öyle demedi mi Aziz
Yıldırım, son Yüksek Divan Kurulu Toplantısında?
“Türkiye’ye bu şartlarda
oyuncu getirmek zor, çünkü döviz kuru dalgalı.”
İyi de mübarek,
karşındaki rakipler de aynı şartlarda oyuncu transferini pekala yapabiliyorlar.
Sen dolar, euro üzerinden
transfer yapıyorsun da, onlar TL. üzerinden mi yapıyorlar bu transferi?
Veya başka konularda
sürekli, “konuşursam bak, yer yerinden oynar” mantığı hiç bitmedi yıllardır.
“Ya konuş adam sansınlar,
ya da sus delikanlı” derler günün birinde..
İşte o gün bugündür..
Boş laflarla geçen o
kadar zamanın acısını maalesef ki bugün Fenerbahçe çekiyor,
Fenerbahçeli
çekiyor.
Futbolcular zaten
profesyonel..
Onlar, her şartta
imzalarının karşılığını alacaklar, alıyorlar.
Hafta için Ülker Arena’da
salon ortasına çıkarak “İşte böyle, her sene böyle” tezahüratlarını yaptıran
Volkan Demirel, şimdi alacaklarından vaz mı geçecek?
Dünyadır bu,
Üç gün önce laylaylom
yaparsın, üç gün sonra seninle laylaylom
yaparlar..
Hem de hiç olmadık
şekliyle.
Bu akşam yenilen 4 golün
tamamında hatalı bir Volkan Demirel var.
Hele yediği bir son gol
var ki, amatör kaleci yese, ikinci hafta kadroyu zor görür.
Ama konu Volkan Demirel
veya Fenerbahçe olunca, her hafta tribünlere oynarsan kazanırsın mantığıyla
yıllar yılları kovalar.
İşte yazımızın başında
söylediğimiz “futbol nankör bir meslektir, beyin ayaklara hükmedemezse maskara
olursun” sözünün tam da örneğidir Volkan Demirel.
Yeteneklerine kimsenin
laf ettiği yok.
Ama herşeyin bir ölçüsü
ve sınırı olmalı.
Volkan Demirel de
yıllardır “motivasyonuyla üst düzey maçlar oynayan” bir kaleci.
Motivasyonun dibe vurduğu
haftalarda, saçmalayıp duruyor.
Bu hafta içi yaşadığı
olaylar, belli ki Volkan Demirel’in motivasyonunu sekteye uğratmış.
Yoksa 4 golün 4 ünde de
hatalı olmaz..
Son söz de yönetime;
Yıllardır orta saha
oyuncusu sıkıntısı çeken Fenerbahçe’ye, “getirdik, getireceğiz, yolda”
mantığıyla hareket eden yönetim, transferin bitmesine 2 gün kala yine boş
martavallarla iyi niyetli taraftarı oyaladı, dahası onları sömürdü.
Bu sezon kombine
satışının neden geride kaldığı zaten belli.
Her şarta rağmen alanlar
ise, o stattan eve dönerken neler düşünüyorlar, bir bilseniz.
Ama kimin umrunda?
Son model arabacıklarının
içerisinde o mekan senin, bu mekan benim diye volta atan futbolcuların mı,
yoksa onları haketmedikleri paralar karşılığı transfer ederek, hem milyonlarca
liranın zararına neden olan, hem de Fenerbahçe’nin yıllarını heba eden
yönetimin mi?
Söyleyin, kimin?
“Bitsin artık bu kahır
sezonu da”, demekten başka bir şey gelmiyor insanın içinden..
Tıpkı önceki sezonlar
olduğu gibi..
Cidden bitsin artık..
Stat: Kadir Has
Hakemler: Mete Kalkavan, Ceyhun Sesigüzel, Serkan Ok
Kayserispor: Ahamada, Hakan, Levent, Kana Bıyık, Erkan, Güray, Varela, Deniz(Kubilay dk 82), Lawal(Ngueamo dk. 66 ), Rotman, Umut Bulut(Welliton dk. 87)
Fenerbahçe: Volkan, Şener, Hasan Ali, Skertel, Kjaer, Mehmet, Alper, Josef de Souza, Salih(Karavaiev dk. 66), Lens, Fernandao(Van Persie dk. 66)
Goller: Umut (dk. 33), Güray (dk. 70 ve 90), Welliton (dk. 88) (Kayserispor), Mehmet Topal (dk. 41) (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Deniz, Erkan, Güray (Kayserispor), Alper, Salih, Skrtel (Fenerbahçe)