Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

21 Nisan 2014 Pazartesi

Beşiktaş : 1 - Fenerbahçe : 1 (Spor Toto Süper Lig 30.hafta maçı) FENERBAHÇE, İDARE ETTİ !!



Fenerbahçe, haftalardan beri ligin bitmesini bekliyor.

19.şampiyonluğu resmen tescil etmek için adeta gün sayıyor..

Beşiktaş karşısında alınacak olası bir galibiyet, yine liglerin en erken şampiyon olan takım ünvanını Fenerbahçe'ye getirecekti.

Tıpkı 1967-68, 1968-69 ve 2006-07 sezonlarında olduğu gibi.

Her 3 sezonda da Fenerbahçe, ligin bitmesine 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmişti. Bu defa yine kendi rekorunu kırıp bunu 4 haftaya çıkartma şansı da vardı.

Aynı şekilde 1988-89 sezonunda lig ikincisi Beşiktaş'a 93-83 puan ( 10 puan fark ) atarak şampiyon olmasından sonra yine lig ikincisine en çok puan farkı yapan takım ünvanını, bu sezon daha da geliştirmek şansı devam ediyor Fenerbahçe'nin.

Zira ligin bitimine daha 4 hafta var ve şu andaki puan farkı 12.

Bu fark, tahminimiz odur ki ligin sonunda 15 puanın üzerinde olacaktır.

Hafta içerisinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Başkan Aziz Yıldırım'ın itirazını reddetmesi üzerine hareketlenen gündem, bu maçın önemini de bir kat daha artırdı.

Başkan Aziz Yıldırım'ın Perşembe ve Cuma günleri Samandra'da takımla birlikte olmasıyla birlikte futbolcularla sohbetlerinin konusu hep aynıydı:

"Bu hafta yenin ve şampiyonluk turunu atın."

Futbolcular da bunun bilinci içerisinde ve Başkan Aziz Yıldırım'a hediye edecekleri bir derbi galibiyeti ve akabinde şampiyonluk kutlamalarını hep birlikte kutlama isteği ile maça çıktılar.

Maçın hemen başında Fenerbahçe, sanki Kadıköy'de oynarcasına Beşiktaş kalesini ablukaya aldı.

Üstüste kazanılan korner atışları da bunun göstergesi.

Bu baskı da Beşiktaş'a hata üstüne hata yaptı.

Özellikle orta sahada James'in top kayıplarına karşılık çok faullü oynaması, hatta maçın 14.dakikasında takımını eksik bırakacak pozisyonların içerisinde olmasına rağmen hakem Halis Özkahya, bu pozisyonlara resmen göz yumdu.

Emre Belözoğlu'na, Mehmet Topal'a yaptığı kartlık hareketler, James'in saha dışına gönderilmesine yeterli olacak pozisyonlardı.

Zira tıpkı Mehmet Topal'a yaptığı hareketin aynısını önce Ramon Motta Emenike'ye, daha sonra da İsmail Köybaşı, Gökhan Gönül'e yaptı ve her ikisi de ikinci sarı kartla oyun dışında kaldı.

Demek ki Halis Özkahya, daha maçın başında Beşiktaş'ı 10 kişi bırakmaya cesaret edemedi.

Fenerbahçe'de geçen haftaya damgasını vuran Michal Kadlec, bu hafta da kadroda kendisine yer bulurken Ersun Yanal'ın futbolcuların performansına göre forma dağıttığını da bir kez daha gözler önüne serdi.

Orta sahada son haftaların formda ismi Meireles, Beşiktaş maçında da Fenerbahçe'nin en iyi futbolcusu olarak dikkati çekti.

Oyunun her iki yönünü de mükemmele yakın oynadı.

Hem Beşiktaş ataklarını kesti, hem de takımını hücuma kaldıran isim oldu.

Pas trafiğini oldukça iyi yöneten Meireles, Dünya Kupası'na gitmeyi kesin kafasına koymuş olsa gerek.

Zira geçen sezonki ve bu sezonun ilk yarısındaki Meireles'in kat be kat uzağında.

Yanında oynayan Mehmet Topal, sarı kart baskısından kurtulduğundan dolayı rakibe karşı yine yerinde ve zamanında hamleler yaptı.

Lig ikinciliğine oynayan Beşiktaş ise, özellikle orta alanda kazandığı toplarla uzun oynayarak Almeida'yı pozisyona sokmaya çalıştı.

Alves'in, Portekiz Milli Takımı'ndan yakından tanıdığı Almeida, Alves'in tatlı sert futbolu karşısında yılgınlık gösterdi.

Sadece 9.dakikada yine Milli Takımdan arkadaşı Meireles'in biraz da zamanlama hatasından kaynaklanan bir pozisyonda Fenerbahçe kalesine gitti ancak vuruşu etkili değildi.

Fenerbahçe, kanat oyuncularından Caner Erkin'in karşısındaki Gökhan Töre, Gökhan Gönül'ün karşısında ise Ramon Motta'nın hızlı oyuncu olmalarının da etkisiyle kanatları sağlama alma adına pek fazla hücuma çıkartmazken, Motta'nın kırmızı kartından sonra Gökhan Gönül'ün o kanadı daha fazla kullandığını gördük.

Hafta içi sakatlığı nedeniyle takım antrenmanlarına pek fazla katılamayan Gökhan Gönül, artık ligin bitmesini bekleyen isimlerin başında geliyor.

Gökhan Gönül'ün fedakarlıkları geçen sezon da sürmüştü ve sezonu sakat sakat tamamlamıştı.

Beşiktaş defansında oynayan Dany'in zamanlama hatalarını bilen Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, Emenike'yi bu oyuncuya yakın oynamaya yönlendirse de Emenike birçok pozisyonda Dany'i geçemedi.

Fenerbahçe'ye transfer olduğu ilk maçta Beşiktaş karşısına çıkan ve ilk golünü de o maçta Beşiktaş'a atan Moussa Sow, 3.sezonunda da Beşiktaş'ı boş geçmedi.

Oynadığı 2.5 sezonda her Beşiktaş maçında gol attı Sow.

Kuyt'un orta sahada kaptığı topu defans arkasına göndermesiyle Sow, topu adeta iğne deliğinden geçirerek Tolga Zengin gibi bir kalecinin kapattığı köşeden golü attı.

Geçen hafta MP Antalyaspor maçında benzer bir asisti Webo'ya yapan Kuyt ise, Beşiktaş'ın golü öncesi Fenerbahçe atağında topu eğer iyi bir şekilde değerlendirebilse, Fenerbahçe 2.golü atacaktı ancak o pozisyon döndü gol oldu.

Beşiktaş'ın attığı golden önce Almeida, Olcay Şahan, sonra tekrar Almeida ofsayt pozisyonunda kalmasına rağmen yardımcı hakem Mustafa Emre Eyisoy, bu 3 ofsaytı da göremeyerek ilginç bir "kariyer" edindi.

Aynı pozisyonda 3 ofsayt ve hiçbirisini görmeyen bir "yardımcı."

Maçın son dakikalarında ise Türkiye'de belki de bir ilk yaşandı.

Daha önce sahalarda benzeri görülmeyen bir pozisyonda Dany, topu önce ayağı ile sonra kafası ile kalecisine gönderirken, bu pozisyonun Fair-Playe aykırı olduğunu bir çok insan daha yeni öğrendi.

Futbolcular bile bu kuraldan haberdar değil ki hepsi bir anda birbirine sordu "ne oluyor?" diye..

Haksız bir şekilde topu kazanan, üstelik te tehlikeli bir noktadan atış yapıp belki de gol atabilecek bir pozisyonda topu kullanmayan futbolcuya Fenerbahçeli, takıma ise Fenerbahçe derler literatürde..

2007-08 sezonunda İstanbul'da oynanan Manisaspor maçında da benzer bir pozisyon yaşanmıştı.

0-0 biten o maçta Fenerbahçe orta sahada topu kazanıp hücuma kalkarken, pozisyonda faul olduğu gerekçesiyle Kejman tarafından top taca atılmıştı.

Caner Erkin'in bu hareketini, yarışmacı ruha aykırı bulan "ruhsuzların" olduğu bu ülkede, daha birkaç hafta önce Semih Kaya'nın auta giden topa korner itirazına ise methiyeler düzen "ikiyüzlüler" var..

Ve bu her iki kesim de ne yazık ki aynı insanlar.

Semih Kaya olunca işin içerisinde Fair-Play, ama Caner Erkin olunca da "yarışmacı ruha aykırı eylem."

Neymiş efendim, o pozisyonda olası bir golle Galatasaray, Şampiyonlar Ligi için avantaj sağlayacakmış.

Hafta içerisinde yazdıkları senaryoları Fenerbahçeli futbolcular, saha içerisinde elinin tersiyle itip paçavraya çevirerek, mücadelesi ve oyunuyla o kesimi susturunca, şimdi bu son dakika pozisyonuna sığındılar.

Ne yaparlarsa yapsınlar, Caner Erkin o pozisyonda "golü bütün Türkiye'ye attı."

Hem de hayatının frikiği ile..

Şimdi Fenerbahçe'nin önünde, bayan ve çocuk taraftarları önünde oynayacağı Çaykur Rizespor maçı var.

Ve de verilen cezanın, Karabükspor maçına ertelenmesi itirazı olası.

Tahkim Kurulu kabul eder mi bilinmez ancak, Fenerbahçe tarihinde ilk defa bir şampiyonluk maçında, erkek taraftarı belki de statta olamayacak.

Beklenti bu cezanın, Karabükspor maçına ertelenmesi.

Ancak daha önceki uygulamaları gözönüne alınacak olursa, Tahkim Kurulu'ndan bu yönde bir karar çıkmasını beklemek, beyhude bir çabadan öteye de gitmez.

Şimdiden 19.şampiyonluk kutlu olsun..

Stat: Atatürk Olimpiyat

Hakemler: Halis Özkahya, Mustafa Emre Eyisoy, Ekrem Kan

Beşiktaş: Tolga Zengin, Hutchinson, Franco, Dany, Motta, Gökhan Töre (Dk. 65 İsmail Köybaşı), Jones, Veli Kavlak, Olcay Şahan (Dk. 72 Mustafa Pektemek), Oğuzhan Özyakup (Dk. 87 Uğur Boral), Almeida

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Alves, Kadlec, Caner Erkin, Mehmet Topal, Meireles (Dk. 86 Mehmet Topuz), Kuyt, Emre Belözoğlu (Dk. 46 Alper Potuk), Sow, Emenike

Goller: Dk. 24 Sow (Fenerbahçe), Dk. 44 Motta (Beşiktaş)

Kırmızı kartlar: Dk. 58 Motta, Dk. 90+3 İsmail Köybaşı (Beşiktaş)

Sarı kartlar: Dk. 7 Jones, Dk. 64 Veli Kavlak, Dk. 87 Dany (Beşiktaş), Dk. 15 Emre Belözoğlu, Dk. 79 Sow, Dk. 90+1 Alper Potuk (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder