Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

11 Mart 2014 Salı

Yalanlar ve Gerçekler.. İşte belgeler !! (Trabzon'daki olaylar, 1974 te başladı)

Lafı hiç uzatmayalım..

Trabzon'da oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçlarındaki "düşmanlıklara" bakalım..

Bakalım bakalım, acaba bu "düşmanlık" 05.05.1996 tarihinde mi başlamış?

Bakalım bakalım, bu işin aslı astarı neymiş?

Uzatmayalım..

Biz susalım, "belgeler" konuşsun..

***

1-) 08 Eylül 1974  Trabzonspor : 0  - Fenerbahçe : 1

Trabzonspor'un 1.lige yükseldiği ilk sezon..


Ve tarihinde Fenerbahçe ile oynadığı ilk lig maçı..

Bu maçtan önce sadece 18.02.1974 tarihinde Federasyon Kupası ilk tur maçında karşılaşmışlar ve maç 0-0 sona ermiş..


Dolayısıyla yukarıdaki maç, iki takım arasında ligde oynanan ilk maç.


Fenerbahçe, rakibini Ender Konca'nın attığı gol ile 1-0 mağlup ederken maç sırasında ve sonrasında büyük olaylar yaşandı.




Fenerbahçe sağbeki Niyazi, ,seyircilerden birinin attığı şişe ile başından yaralandı. Maç sonu büyük olaylar yaşandı.

SEZON SONU FENERBAHÇE, ŞAMPİYON OLDU 

***


2-) 17 Eylül 1978 - Trabzonspor : 1 - Fenerbahçe : 1 


Trabzonspor'un seri şampiyon olduğu sezonların sonu..

Fenerbahçe o sezon, Teknik Direktör Kaleperoviç yönetiminde şampiyonluğa giderken sezonun başlarında Trabzon'da  İvançeviçli, Cemli, Enginli, Cemilli kadrosuyla rakibi ile 1-1 berabere kalırken golünü rahmetli Erol Togay, Trabzonspor'un golünü ise penaltıdan Orhan attı. 88.dakikada verilen bu penaltı sonrası hakem Yavuz Tunç'un kararları çok tartışıldı.

Olaylar, Fenerbahçe'nin attığı golden sonra başladı. Sahaya atlayan SİLAHLI bir kişi, güvenlik kuvvetlerince yakalandı.




Golden sonra olaylar devam etti. Sahaya taş, yabancı maddeler atıldı. Hakem Yavuz Tunç, 2 defa anons yaptırdı. Trabzonspor yöneticileri, tribünlere giderek olayların sona ermesini istedi. Sahaya itfaiye girdi.
Maçtan sonra soyunma odasına giden tünel üzerinde Fenerbahçeli futbolcular taşlı saldırıya uğradı. Trabzonspor Teknik Direktörü Özkan Sümer, olaylara engel olmak istedi.

SEZON SONU FENERBAHÇE, ŞAMPİYON OLDU

***
3-)14 Nisan 1985 Trabzonspor : 1 - Fenerbahçe : 1 

O sezon yine şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe,  rakibi ile ligin 28.haftasında deplasmanda karşılaştı.


Trabzonspor, 13.dakikada B.Hasan (Dobi Hasan) ın attığı golle öne geçerken, Fenerbahçe golü ancak 88.dakikada İlyas Tüfekçi ile buldu. Hatta son dakikada Trabzonspor kalecisi Şenol Güneş, Fenerbahçeli Şenol Çorlu'nun mutlak golünü çıkardı. Fenerbahçe, bitime 6 hafta kala lider Beşiktaş ile birlikte 41 puan ve averajla 2.sırada yeraldı.


Maçtan sonra büyük olaylar yaşandı. Fenerbahçe takımını taşıyan otobüs KURŞUNLANDI.

Saha içerisine yüzlerce yabancı madde ve taş atıldı, Fenerbahçeli futbolculardan Abdülkerim Durmaz, rahmetli Selçuk Yula ve Önder Çakar yaralandı.

Statta saatlerce mahsur kalan Fenerbahçe kafilesi, otellerine bile uğramadan havaalanına polis ekipleri tarafından götürüldü ve uçuş saatine kadar güvenlik çemberinde tutuldu.

SEZON SONU FENERBAHÇE, AVERAJLA ŞAMPİYON OLDU 

***


4-) 08 Şubat 1987 Trabzonspor : 1 - Fenerbahçe : 1


Fenerbahçe, o sezon ligde hiç te istediği sonuçları alamıyordu. Önüne gelene kaybediyor, camia kötü sonuçlar nedeniyle çalkantılı günler geçiriyordu.

Avni Aker Stadı'nda oynanan maçta Trabzonspor, İskender Gönen'in 21.dakikada attığı golle öne geçerken Fenerbahçe, 37.dakikada Önder Çakar'ın golüyle beraberliği sağladı.



Olaylar da o andan sonra başladı.


Tribünden sahaya taş, soğan, çakmak ve başka yabancı cisimler atıldı. Maçın hakemi Kazım Ünlüsoy, müsabakayı 2 defa durdurdu. Maç güçlükle tamamlanırken kafile maç sonu sttatta bekletildi.

***


5-) 28 Mart 1992 Trabzonspor : 3 - Fenerbahçe : 2 


Fenerbahçe o sezon, dünyaca ünü olan ve UEFA tarafından "doktor" ünvanı verilen Slovak hoca Josef Venglos ile iyi bir çıkış yakalamış, ligin sonu yaklaştıkça da otoritelerce şampiyon olarak değerlendiriliyordu.


Kadrosunda Aykut Kocaman, Tanju Çolak, Oğuz Çetin, Ümit Birol, Engin İpekoğlu, Fadıl Vokri, Candido Gerson gibi yıldızlar formdaydı.

Ligin 22.haftasına girilirken Fenerbahçe liderdi. Beşiktaş ile hemen arkasından geliyordu.



Fenerbahçe, Trabzonspor ile deplasmanda oynadığı maçta 3-2 mağlup olurken gollerini Tanju Çolak (Dk.6) ve Fadıl Vokri (Dk.59) Trabzonspor'un gollerini ise Ünal Karaman (Dk.19) ile Hami Mandıralı (Dk.42 ve 79) attı. Fenerbahçe, ligin 22.haftasında liderliği Beşiktaş'a devretti.


Maç sırasında devam eden tribün olayları, maçtan sonra daha da büyüdü.

Sahaya giren Trabzonspor taraftarları, Fenerbahçeli futbolculardan Semih Yuvakuran'ı darpetti. Futbolcular, saha içerisinde mahsur kaldı. Uzun süre soyunma odalarında bekletildi.

***

6-) 17 Ekim 1992 Trabzonspor : 3 - Fenerbahçe : 4

Fenerbahçe, 1 hafta önce Avrupa Kupalarında Bulgaristan'ın Botev Plovdiv takımını eleyerek 2.tura yükselirken rakibi Trabzonspor ile deplasmanda ligin ilk yarısında karşılaşıyordu.

Maçı yerinde ve canlı izlemiş birisi olarak, o maçta yaşadıklarımız dün gibi hafızamdadır.

Rakip takım tribünü yok, Trabzonluların içerisinde oturuyorsunuz ve yanınızdakiler, 90 dakika boyunca sizin oyuncularınıza, camianıza en ağır ve galiz küfürleri ediyorlar.

"Ula Hamdi, (K.Hamdi'ye hitaben) kir ayağini Ridvan'un daaaaaa!!" diye bağıran onbinler..




Fenerbahçe rakibini deplasmanda 4-3 mağlup ederken gollerini Aykut Kocaman (Dk.30 ve 88) Candido Gerson (Dk.44) ile Dzoni Novak (Dk.53), Trabzonspor'un gollerini ise Cyzio (2) ve Soner attı.

Maçta yaşanan tribün olayları, maçtan sonra devam etti. Sahaya taş ve yabancı maddeler yağarken maç sonu çıkan olaylarda tam 46 kişi gözaltına alındı. Onlarca kişi yaralandı. Fenerbahçe kafilesi, uzun süre sttatta bekletildi.

Kafile, stattan "polis otobüsleriyle" gizlice çıkartıldı. (Ne kadar benzer sahneler)

***

7-) 05 Mayıs 1996 Trabzonspor : 1 - Fenerbahçe : 2 

İşte o meşhur "Trabzon'daki Fenerbahçe düşmanlığının başladığı maç" diye geyiğe sarılan, şehir efsanesine dönen bu söylemin çıktığı maç..

Eğer bu maçla birlikte Trabzon'daki Fenerbahçe düşmanlığı başladıysa, bu iddia sahiplerine sormak lazım; "Yukarıda zikrettiğimiz maçlarda yaşananlar ne peki? Tiyatro mu?"

Hatta olaylar açısından belki de Fenerbahçe kafilesini en az etkileyen maçtır bu 1996 daki maç.

Çünkü o maça kadar Trabzonspor lider, Fenerbahçe ise ikinciydi. Aralarında sadece 1 puan vardı.

Eğer Trabzonspor Fenerbahçe'yi mağlup etse, son 3 haftaya girilirken puan farkını 4 e çıkartacak ve büyük ölçüde şampiyon olacaktı.




Ama Fenerbahçe rakibini, geriye düştüğü maçta 2-1 mağlup ederek bitime 3 hafta kala 78 puanla liderliğe yükseldi.

Fenerbahçe deplasmanda rakibini 2-1 mağlup ederken gollerini Oğuz Çetin (Dk.55) ve Aykut Kocaman (Dk.78) Trabzonspor'un golünü ise Abdullah Ercan (Dk.19) attı.

Yukarıdaki iddiamızı açalım :

Bu maç, Fenerbahçe kafilesini en az etkileyen maçtır bize göre.. Gerilimli maçlar içerisinde elbette ki.

Zira bu maçtan sonra Trabzonspor taraftarı ve kenti resmen şoka girmiş, uzun süre kendisine gelememişti.

Çevresine verecek zarar bile yoktu.

Hatta bu maçtan sonra, belki de dünya futbol tarihine geçecek olaylar yaşanırken, maalesef Akçaabat'ta 1 kişi intihar ederek hayatına son vermişti.

İşte böylesine bir ruh ve psikoloji içerisinde olanların Fenerbahçe kafilesine saldırması zaten zordu.

Sadece maçtan önce stada giden kafileye saldırılmış, atılan taşlardan sonra ise futbolculardan Aygün Taşkıran'ın başı kırılmıştı. Kafiyeye bak ; Taşkıran, başıkırılan..

Ama her ne hikmetse bu maçtan sonraki sezonlarda yaşanan, özellikle de 3 Temmuz süreci analizine başlarken bazı "çokbilmiş yorumcular" bu maça dem vurarak "Efendim iki takım arasındaki husumet aslında 1996 da başladı" tarzından, dünkü bebelerin bile inanmayacağı bir palavrayı dillerine pelesenk eder dururlar..

SEZON SONU, FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLDU

***


8-) 11 Şubat 1998 - Trabzonspor : 3 - Fenerbahçe : 0 (hükmen)

İşte bir meşhur maç daha (!) 


Maçtan sonra, ülke Federasyon Başkanı'nın bizzat "Ne oldu yani, magnumla ateş mi edildi?" diye yorumladığı maç..


Fenerbahçe, o sezon ligde aradığını pek bulamazken umudunu kupaya bağlamıştı. 


Aslında ligde de fena değildi ama aldığı sonuçlar istikrarsızdı. Onlar için tek vitrin, Federasyon (Türkiye) Kupasıydı.





Trabzon'da oynanan maçta Trabzonspor 1-0 galip durumdayken,bitime 14 dakika kala tribünlerden atılan bir taşın Fenerbahçe Teknik Direktörü Otto Bariç'e isabet etmesiyle Bariç yere yığıldı, Fenerbahçeli futbolcular başına toplanırken tribünden Başkan Ali Şen, takıma "sahadan çekilme" talimatını verdi. 


Fenerbahçe, hükmen mağlup sayıldı, kupadan 1 yıl men edildi. 


Ama bu maçtan sonra bir zihniyet oluştu:


Olaylı maçlar sonrasında, olayları çıkartanları savunanların kullandığı argüman aynen şuydu: 


"Ne oldu, magnumla ateş mi edildi?"


***


9-) 16 Ekim 1999 Trabzonspor : 2 - Fenerbahçe : 0 


Sezon başında Trabzonspor'dan Fenerbahçe'ye transfer olan kaptan Ogün Temizkanoğlu ve Abdullah Ercan, Fenerbahçe formasıyla ilk defa Trabzon'da maça çıktılar. 


Fenerbahçe, görevinden ani ayrılan Teknik Direktörü Rıdvan Dilmen'in yerine, ani bir kararla Çek asıllı İtalyan Zdenek Zeman'ı getirmişti.

İlk maçıydı Zeman'ın..

O da ilk maçında Trabzon gibi bir şehri tanıdı.

Hakem Bülent Uzun, o yılların Cüneyt Çakır'ı, Fırat Aydınus'u, Hüseyin Göçek'i idi.

"Kime lazımsa kullan" misali..




71.dakikada, aynen Sivas'ta Cheocu'ya dokunmayan Egemen Korkmaz'ın pozisyonuna benzer bir pozisyonda rakibi Selahattin'e dokunmayan Alpay Özalan'ı oyundan ihraç eden Bülent Uzun, pozisyona itiraz eden kaptan Ogün Temizkanoğlu'nu da oyundan ihraç ederken, Fenerbahçe sahada iki stoperini de aynı anda kaybetmiş oldu.

Trabzonspor, zaten 9.dakikada Osman Özköylü'nün golüyle öne geçmişti.

Fenerbahçe 9 kişi kaldıktan sonra oyun tek kaleye döndü, 81.dakikada Vugrinec'in golüyle Trabzonspor, Fenerbahçe'yi 2-0 mağlup ederken, maç sonu tribünlerdeki 500 kadar Fenerbahçe taraftarına, stat dışından taşlar atıldı.

Polis çareyi, Fenerbahçe taraftarını saha ortasına almakla buldu.

Saatlerce olayların dinmesi beklendi. Kafile stattan, güçlükle ayrıldı.

***
10-)15 Ağustos 2003 Trabzonspor : 0 - Fenerbahçe : 1

Fenerbahçe, yenilenen kadrosu, Daumlu teknik ekibi, Pierre Van Hooıjdonk, Serhat Akın, Ali Güneş, Luciano, Aurelio'lu kadrosuyla lige şok bir mağlubiyetle başlamıştı.

Kadıköy'de, Aykut Kocaman'ın çalıştırdığı İstanbulspor, Fenerbahçe'yi 3-0 mağlup ederken o maçta kaleyi koruyan Alman Robert Enke (daha sonraki yıllarda intihar eden Hannover 96 kalecisi) sadece 1 maçlık Fenerbahçe kariyerini sonlandırarak ülkesine dönüyordu.

Fenerbahçe kafilesi, son 7 sezonda galibiyet alamadığı Trabzon'a, yedek kaleciler Recep Biler ve Volkan Demirel ile gitmişti.

Yeni transfer, duran top ustası Pierre Van Hooıjdonk'un 12.dakikada attığı frikik golünden sonra Trabzon tribünlerinde olaylar başladı.



Fenerbahçe taraftarına ayrılan tribünlere atılan yabancı cisimler nedeniyle onlarca taraftar yaralandı.

Maç devam ederken polis, Fenerbahçe tribününü boşalttı ( ! )

Gerekçe basitti : Güvenlik.

Tıpkı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel'in, "şu öğrenciler olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim." sözü gibi.

Polis te çareyi, Fenerbahçe tribününü boşaltmakta bulmuştu.

Ama otobüslerle şehir dışına götürülen Fenerbahçe taraftarlarına, burada da taşlı saldırılar yapıldı, yine onlarca kişi yaralandı.

Trabzon'a maç için gidenler zorlukla geri dönebildi.

SEZON SONU FENERBAHÇE, ŞAMPİYON OLDU 

11-) 29 Nisan 2006 Trabzonspor : 2 - Fenerbahçe : 3

Fenerbahçe, ligde bir buldozer gibi önüne geleni adeta ezerken,  bir hafta önce Kadıköy'de Galatasaray'ı 4-0 mağlup etmişti.

Lider rahattı, kendinden emindi.

Trabzon'da da rakibini 3-2 mağlup ederken gollerini Tuncay Şanlı (Dk.56) ile Semih Şentürk (Dk.67 ve 79) Trabzonspor'un gollerini ise Fatih Tekke (Dk.35 ve 80 attı.



Fenerbahçe taraftarı, tribünde galibiyete sevinirken mevsimin Nisan olması "yağmur" anlamını taşıyordu.

Ama o anda yağan yağmur, "bir başkaydı."

Zira tribünlere, saha dışından "taş" yağıyordu.

Ve Fenerbahçe taraftarı, kendisini taşlardan korumak için çareyi tribün koltuklarını kırıp başları üstüne siper etmekle bulmuştu.

O sezonun nasıl bittiği ise, herkesin malumu..

***

12-) 26 Kasım 2006 - Trabzonspor : 1 - Fenerbahçe : 2 

Fenerbahçe, Zico önderliğinde yenilenen kadrosu, Alex De Souza, Diego Lugano,Edu Drecena, Deivid De Souza, Mateja Kezman,  Tümer Metin, Stephen Appiah gibi yıldızlarıyla Trabzon'a lider olarak gitmişti.

Ligin ilk yarısının sondan 2.haftasıydı.

Yani rakibini mağlup etmesi durumunda ilk yarıyı lider olarak tamamlamayı garantileyecek, hatta puan farkını da açacaktı.

Rakibi Trabzonspor ise "her zaman olduğu gibi" hedefsizdi. Olsa da olur, olmasa da olur hesabı.

Ama onlar için olmazsa olmaz, "Fenerbahçe maçıydı."

Mutlaka kazanmaları gerekiyordu.

"Sezonu kurtarmak adına."

İşte bu şartlarda başlayan maçta Fenerbahçe rakibini 2-1 mağlup ederken gollerini Stephan Appiah (Dk.17) ve Marco Aurelio (Dk.72) attı.




Fenerbahçe Teknik Direktörü, dünyada futbol ve futbolcu denince akla gelen ilk isimlerden olan, ismine Japonya'da bulvarlar açılıp heykeli dikilen "Arthur Zico" gibi bir beyefendi, ömründe ilk defa Trabzon'a gitmişti.

Ve de O da "tanıdı."

Tanıştı daha doğrusu..

Yedek kulübesinde kendisine atılan taşlara ellerini açarak şaşkınca tribünlere baktı.

Sonra yüzünü sahaya, sırtını bu zihniyet ve harekete dönerek işine baktı.

Zico bugün aramızda yok ama bu zihniyet maalesef devam ediyor..

***

Yukarıda zikredilen 12 sezon var.

Ve bu 11 sezonun 6 sında Fenerbahçe, şampiyon olmuş..

Olayların en ateşlilerine bakın. Hep Fenerbahçe şampiyon olduğu sezonlarda daha fazla yaşanmış..

***

Yukarıdaki maçlar görüldüğü gibi hepsi "sözde 3 Temmuz sürecinden" önceki maçlar..

Hatta bırakın öncesini, ligde oynanan ilk maçta sağbek Niyazi'nin kafası kırılıyor Trabzon'da..

Ve de sonraki sezonlarda artarak devam ediyor.

Bu hıncın, bu öfkenin, bu kin ve nefretin nedeni gerçekten de bu ülke yorumcularının değil, sosyolog ve bilim adamlarının görevidir.

Yazılarda kullanılan süslü bir deyim değildir bu cümle.

Ciddi anlamda bu ülkede toplum bilimi adına kalem çalan her birey, Trabzon'daki halkın Fenerbahçe nefretinin nedenlerini araştırmak zorundadır.

Çünkü görüldüğü gibi bu olaylar ne 1996 daki maçtan sonra başladı, ne de 3 Temmuz'dan sonra..

8 Eylül 1974 te başladı..

Artarak ta devam ediyor..

Şimdi bu konu hakkında kelam etmek isteyenler..

Bir kez daha düşünsün..

Ve de bu sayfaları iyi analiz etsin.

Sonra nutuk ta onların, meydan da..

***

2 yorum:

  1. tüm şehre maletmeyelim 3-5 kişinin işi diyenler 40 yıllık ts Fb rekabeti her maç aynı değişen bi şey yok

    YanıtlaSil
  2. Buna rekabet deniyorsa, çoluk çocuk bu dünyada aynı şeyleri tatması ilahi adalet olacaktır. 4o yıllık husumetin tek mağduru Fenerbahçe değil. Başına benzer işler gelmiş başkaca takımlarda var. Futbol, ANARŞİNİN MEŞRUİYET GEREKEÇESİ ise; geçmiş olsun. Herkes kendi kendini kollamak zorunda demekki

    YanıtlaSil