Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

30 Eylül 2013 Pazartesi

Gençlerbirliği : 0 - Fenerbahçe : 1 (Spor Toto Süper Lig 6.hafta maçı) LİDER FENERBAHÇE, DEVEKUŞLARI SAHNEDE !!



Lider Fenerbahçe..

Başladılar..

Hem Fenerbahçe başladı koşusuna, hem de "şer odakları."

Uzunca bir aradan sonra ne zaman ki Fenerbahçe lider oldu, "Süper Lig" oldu "Zöperrr Lig"

Veya "Şopar Lig."

"Devekuşları" yeniden sahne aldı Türkiye sahalarında ve ekranlarında.

"Koş dendiği zaman kuşum diyen, o halde uç dendiği zaman da deveyim" diyen zümre son sürat şekilde yeniden ortaya çıkmaya başladılar.

Gerçekleri görmeden, görmek istemeden veya, başlarını kuma gömerken kıçları bütün çıplaklığıyla havada kalan bu zihniyet, maalesef ki hiç eksik olmayacak Fenerbahçe galip geldiği müddetçe.

Ne zaman ki Fenerbahçe, tökezlemeye başlar, ne zaman ki puan kayıpları art arda gelmeye başlar, işte o zaman Süper Lig yeniden "kalitelenir," hakemler de yeniden "elit" sınıfına dahil olurlar.

Aksi halde, yandı gülüm keten helva..

Seyreyle sen gümbürtüyü, seyreyle sen cümbüşü..

Tıpkı dün akşam Arena'da oynanan maçtan sonra TFF'nin kendilerinin önünü kesmekle itham edip hakemleri paçavraya çeviren "malum camianın" yöneticisi Şükrü Ergun'ün sözlerinin devamını, bu akşam Ankara'dan "yine aynı malum camianın" kongre üyesi de olan İlhan Cavcav ekselansları aksettirdi..

Hem de daha da ileri giderek, hakemlere "bela" okuyarak..

Neden peki?

Maçta "penaltıları" verilmemişmiş..

Hangi maçta?

Hani şu koca 90 dakika boyunca rakip kaleye toplam 2 şut attıkları maçta..

Buna karşılık ta rakibi Fenerbahçe'nin kendi kalelerine gollük tam 11 şutunun olduğu maçta..

Kabul edebiliriz evet..

Egemen Korkmaz'ın pozisyonuna hakem penaltı verse, kimse itiraz edemez..

Ama aynı İlhan Cavcav, bu pozisyonun onlarcasının yaşandığı, net gollerinin çizgi içerisinden verilmediği, bir sezonda onlarca penaltılarının çalınmadığı, futbolcularının "söylemediği laflar" yüzünden 30 metreden kırmızı kart gördüğü Fenerbahçe camiası için de aynı faveranı gösterebiliyor mu peki?

Eğer öyleyse, yaşına ve başına hürmeten "adamsın" diyebiliriz..

Hal böyle olunca önümüzdeki haftalar çok şeylere gebe..

Geçen sezon Gökhan Gönül ve Volkan Demirel'e, rakibinin boğazını sıktığı gerekçesiyle 3-5 maç ceza veren TFF, bu sezon aynı eylemi gerçekleştiren önce Selçuk İnan'ı es geçerken sonra rakibine tükürdüğü açık şekilde görüntülerden belli olan Motta'yı da görmezden geliyordu..

Şükrü Ergun haklı..

Aynı boğaz sıkma olayını, "sabıkalı Sabri" bu hafta yeniliyordu.. Üstelik te hakemin tam önünde..

Rizeli rakibinin boğazını öyle bir sıkıyor ki, resmen parmak izleri kalıyor rakibinin boğazında..

Haklı Şükrü Ergun..

Geçen sezon Arena'da oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında kırmızı kart gören ve maçtan çıkarken formasını "çıkarmadan" armasını öptüğü Meireles'e, daha önceki hakeme karşı eyleminden dolayı da ilave edilerek toplam 12 maç ceza verilirken, geçen hafta İkitelli'de maçı çığırından çıkartan ve kırmızı kart gördükten sonra formasını çıkartarak tribünleri geren, sahaya inmelerine neden olan Melo denilen "pitbul iti" ne 2 maç ceza veren bu TFF, aynı geçen yıl ki TFF..

Ve bu TFF, "malum camianın" önlerini kesmekle görevli..

Yerseniz tabi..

TFF, önlerini kesiyor..

Evet..

Tıpkı bir önceki sezon oynanan maçta yaşanan olaylar nedeniyle Fenerbahçe'ye 6 maç ceza veren zihniyetin, bu sezon aynı eylemlerin yaşandığı maçta 4 maçlık cezayı verirken bile "içi sızlıyordu resmen."

Bu akşam oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında bir pozisyonda Alper Potuk'un iyi pas atamamasına sinirlenen Caner Erkin'in, korner direğine tokat atmasına sarı kart isteyen zihniyet, geçen sezon yine Ankara'da oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında takımının ilk golünü atan Aykut Demir'in gol sevincini, korner direğine uçan tekme atmasına ise, "gol sevinci diyebiliyor..

Sa eğer, bu lig, Fenerbahçe için komedyadan öteye birşey değildir..

Özellikle son 5 yılda Fenerbahçe camiası ve taraftarı o kadar çok futbol dışı konuyla uğraşmak zorunda bırakıldı ki, her Fenerbahçe'nin sinirleri resmen eridi..

Hepsi resmen sabır küpü oldu..

Böylesi bir ligde maç kazanmak bile, gerçekten büyük bir başarı..


Maça gelince;

Sezona, son derece absürt bir maç haline dönen Konyaspor maçıyla başlayan Fenerbahçe, o maçtan sonra oynadığı 5 lig maçında müthiş bir ivme yakaladı..

5 te 5 yaparak, bugün puan farkıyla lider oldu..

Maç başına 7.33 lük şut ortalamasıyla toplamda 16 şut ortalamasıyla oynadı son 5 haftayı..

Evelemeden, gevelemeden topu hücum hattına aktardılar..

Goller buldular, goller kaçırdılar..

Tıpkı bu akşam olduğu gibi..

Karambolden Kuyt golü atmasına rağmen, özellikle de Sow ve Emenike ile %100 lük golleri kaçırdılar..

Maça tutuk başladı Fenerbahçe.

Son 2 sezondur Ankara'da galip gelemiyordu.

Belki de geçen sezon şampiyonluğun kaybedildiği maçtı Gençlerbirliği deplasmanı.

O maça kadar da son 5 maçını kazanan Fenerbahçe, Gençlerbirliği maçıyla birlikte duraklama devresine girmişti ve puan farkı açılmıştı.

Bunun bilinciyle sahaya da temkinli çıktılar.

Yabancı kontenjanı nedeniyle yine bir önceki hafta oynadığı 11 i değiştiren Ersun Yanal, bu defa da geçen hafta direkt 11 de yer verdiği Baroni'yi kadroya almazken, Holmen de kesik yine isimlerdendi.

Buna karşılık defans hattında değişikliğe yer vermedi Ersun Hoca..

Caner, yine solbekte..

Kadroda solbek diye alınan 2 futbolcu olmasına rağmen..

Ama Caner, geçen yıllarda oynadığı solbek mevkisindeki Caner'den çok farklı..

Defansta kademeye girdiği gibi tıpkı Gökhan Gönül gibi sol kanattan hücuma çıkıyor, gollük şutlar atıyor, ortalar yapıyor, asistlerine devam ediyor..

Şu anda ligin asist kralı Caner..

Gol de, O'nun ortasından geldi..

Karambol de cabası..

Maça temkinli başlayan Fenerbahçe, ilerleyen dakikalarda yavaş yavaş maça ağırlığını koydu.

Stoperlerin arasında Mehmet Topal emniyet sübabı gibi oynuyor, buna karşılık topun orta alana geçmesi konusundaki sıkıntı devam ediyordu.

Meireles, hücum hattına daha fazla çıkıyor, gollük 2 şutunu kaleci Ramazan son anda kornere çeliyordu.

Alper Potuk ise, ilk yarıda durgun, ikinci yarıda ise driplinglerle rakip alanda kendini gösteriyordu.

Fenerbahçe, deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa o şekilde oynadı kısacası.

Ama özellikle 1-0 dan sonra kaçırdığı net pozisyonlar ise, Fenerbahçe'nin olası bir gol yeme durumunda ne derece üzüntü duyacağının kanıtıydı.

Zira futbolda her zaman geçerli olan "atamayana atarlar" kuralı öyle bir maçta ve öyle bir deplasmanda zühur eder ki, bütün emekleriniz heba olur gider..

Belki bu maçta gerçekleşmedi ama futbol bu..

Olmayacağının garantisi yok..

Kısacası Fenerbahçe, Ankara gibi zorlu bir deplasmandan 3 puanla dönerek liderliği devralırken, önümüzdeki haftalar için de taraftarına umut mesajları göndermeye devam etti.

Şimdi önümüzdeki hafta, içeride Trabzonspor maçı var.

Hani şu son 3 kâbus dolu sezonun yaşanmasına neden olan olayların yaşanmasının bir numaralı faili ve tetikçisi, körükleyicisi ve lige çıktıkları 1973-74 sezonunda oynadıkları ilk maçta Fenerbahçe'ye karşı düşmanlık duygularının başladığı Trabzonspor camiası..

Dolayısıyla Fenerbahçeli futbolcuların, "sistemle hesaplaşma" günleridir 6 Ekim 2013 tarihi..

Kendi stadında, kendi seyircisi önünde..

1997-98 sezonundan beri kaybetmediği Trabzonspor'a karşı üstelik..

Darısı haftaya diyelim..

Stat: 19 Mayıs

Hakemler: Serkan Çınar, Mustafa Emre Eyisoy, Erdem Bayık

Gençlerbirliği: Ramazan Köse, Serkan Kurtuluş, Kulusic, Tosic, Uğur Çiftçi, Özgür İleri, Gosso (Dk. 64 Nizamettin Çalışkan), Jimmy Durmaz, Petrovic (Dk. 73 Oktay Delibalta), Mervan Çelik (Dk. 77 Deniz Naki), Stancu

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Alves, Egemen Korkmaz, Caner Erkin, Mehmet Topal, Meireles (Dk. 45 Salih Uçan), Kuyt (Dk. 82 Emenike), Alper Potuk, Sow (Dk. 90+2 Mehmet Topuz), Webo

Gol: Dk. 60 Kuyt (Fenerbahçe)

Kırmızı kart: Dk. 83 Özgür İleri (Gençlerbirliği)

Sarı kartlar: Dk. 40 Tosic, Dk. 50 Mervan Çelik, Dk. 69 Özgür İleri, Dk. 90+2 Serkan Kurtuluş (Gençlerbirliği)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder