Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

22 Nisan 2013 Pazartesi

Gençlerbirliği : 2 - Fenerbahçe : 0 (Spor Toto Süper Lig 30.hafta maçı) ŞAMPİYONLUK ARTIK UZAKLARDA !!



Sezonun belki de en kritik maçıydı.

Şampiyonluktaki rakibi haftaya galibiyetle başlarken Fenerbahçe, olmazsa olmaz kıvamında bir maça çıktı.

Öyle bir maçtı ki, beraberlik bile yaramıyordu Fenerbahçe'nin işine.

Mutlaka galibiyet gerektiren bir maçtı ve haftaydı.

Kritik haftalar öncesinde üstüne üstlük bir de hafta içi oynanacak çok çok önemli bir Benfica yarı final maçı vardı.

Bedenler Ankara'da, akıllar Benfica'da, düşünceler ise mutlaka ki 3 kupadaydı.

Sezon içerisinde çokça olduğu gibi yine şok bir golle mağlup başladı Fenerbahçe maça.

Gençlerbirliği'nin kullandığı kornerde topa geriden gelip vuran Aykut'a gol vuruşu  yaptıran defans kadar, kaleci Volkan Demirel'in de topa çıkıp çıkmama konusunda yaşadığı tereddüt etkili oldu.

Ayrıca bu golü incelediğimiz zaman, Fenerbahçeli defans oyuncularının alan savunması yaptığını ve özellikle vuruşu yapan Aykut'un geriden geldiği noktaya baktığımızda, korner atışı yapıldığı sırada Aykut ile "16 numaralı" oyuncunun yan yana olduklarını, Aykut'un topa kafa vurduğu noktaya ise "16 numaralı" oyuncunun kendisinin değil de bakışlarının yetiştiğini görmekteyiz.

İşte bu golle bütün dengeleri bozulan, Fenerbahçe'nin oyun yapısı gereği topla çok oynayıp golü zamana yaydığını gördüğümüzde, bozulan bu dengeyi bir türlü lehine çeviremedi.

Golden sonra rakip kaleyi adeta abluka altına alan, topla oynama yüzdelerinde %70 e %30 luk gibi ezici bir üstünlük kuran Fenerbahçe, orta alanda Salih Uçan'ın önderliğinde de tehlikeli sayılacak ataklar geliştirdi.

Salih Uçan, "Alexvari" hareketlerini sürdürürken, O'nun sahada olmasından dolayı görev bölgesi değişen, daha geride oynayan ama "performansı asla değişmeyen" "16 numaralı oyuncu" yine sahada yoktu.

Her maç öncesi adeta performansı nasıl olacak diye papatya falı açtıran bu oyuncunun geriden ataklara bir türlü destek vermemesinin yanısıra, orta saha mücadelesinde de Raul Meireles'i yanlız bırakması, Fenerbahçe adına belki de en büyük eksiydi.

Geçen hafta Sivas'ta oynanan Sivasspor-Gençlerbirliği maçında sarı kartı olmasına rağmen yaptığı faule "Türk futbolunun gururu hakemlerimizden" Süleyman Abay'ın sarı kartı Zec'e çıkardığı ve oyunda tuttuğu Tomiç'in performansını umarız bu akşam Süleyman Abay da izlemiştir.

İşte futbol böyle bir oyun.

O yüzden klasikleşen ve kötü hakemlerin sığındığı "hakem de hata yapar" söyleminin ne kadar yanlış olduğuna bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.

Süleyman Abay'ın geçen hafta oyundan atmadığı Tomiç, bu akşam belki de Fenerbahçe'yi şampiyonluk yarışının dışına itti.

Gerek maç içerisinde gösterdiği performans, gerekse de ikinci golün asistini yapmasının yanısıra, Fenerbahçe'nin geriden gelen en önemli hücumcularından olan Gökhan Gönül'ün hem hücum gücünü, hem de savunma gücünü zor durumlara bıraktı.

Tomiç'in yanısıra Gençlerbirliği savunmasında oynayan genç Ahmet Çalık'ın performansıyla birlikte kaleci Ramazan da bu akşamın dikkat çeken oyuncularındandı.

Fenerbahçe cephesine baktığımızda ise, "yorgun savaşçı Webo" yanlız, Dirk Kuyt yine hırslı, genç Salih enerjik, Caner ise takımı ileriye taşımak isteyen görüntüler sergilediler ilk yarı boyunca.

Salih Uçan'ın kaleyi bulmayan şutlarıyla birlikte Dirk Kuyt'un kalecinin üzerine giden topları da skoru değiştirmedi.

Gençlerbirliği hücumlarında Gökhan Gönül, önceki haftalardaki performansından çok uzaktı.

İkinci golden önce yapamadığı müdahaleyi, ikinci yarının hemen başında yine Vleminckx'inin vurduğu ve direğin hemen yanından çıkan topunda da yapamadı.

Ayrıca dikkat çeken bir başka nokta da her iki golde de kaleci Volkan Demirel'in, uzak mesafelerden yapılan ve altı pasa düşen toplara çıkmamasıydı. Her iki topa da Volkan Demirel çıksa, alabileceği nitelikteydi.

İkinci yarıda ise görüntü tersine döndü.

İlk yarıda rakip kaleyi ablukaya alan Fenerbahçe, gömülen ve kaptığı toplarla hızlı çıkışlar yapan Gençlerbirliği karşısında ilk yarıdaki kadar etkili pozisyonlar geliştiremedi.

Uzun bir aradan sonra takıma yeniden dönen Moussa Sow'un da çabaları da kaleci Ramazan tarafından engellendi.

Artık sona 4 hafta kala, puan farkı 7.

Gerçekçi olmak gerekirse, ligde bu haftadan sonra puan farkı belki değişmez, belki artar-azalır. Ancak sıralamanın değişmeyeceği düşüncesindeyiz.

Elbette ki futbol oyununda son haftanın son düdüğü çalmadan birşey belli olmaz.

Ancak önünde ciddi hedefleri olan, tarihinde ilk defa UEFA Avrupa Ligi'nde yarı final oynayacak bir takımın, Türkiye Kupası'nda da final hedeflemesi ve bunların yanına bir de ligi sıkıştırmak istemesi, gerçekten de gerçekleşmesi çok zor hedefler.

Umarız ki lig şampiyonluğundan bu akşamki skordan sonra uzaklaşan Fenerbahçe, diğer 2 kupaya daha fazla yaklaşsın.

Stat: Ankara 19 Mayıs


Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Selçuk Kaya, Ali Saygın Ögel

Gençlerbirliği: Ramazan, Cem, Aykut, Ahmet, Tosic, Özgür, Petrovic, Tomic, Azofeifa (Dk. 57 Jimmy)(Dk. 82 Kerim), Zec, Vleminckx

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Yobo, Egemen, Ziegler (Dk. 57 Sow), Baroni (Dk. 57 Mehmet Topuz), Meireles, Kuyt, Salih, Caner, Webo (Dk. 76 Krasiç)

Goller: Dk. 5 Aykut, Dk. 41 Vleminckx (Gençlerbirliği)

Sarı kartlar: Dk. 6 Aykut, Dk. 50 Tomic, Dk. 80 Vleminckx, Dk. 90 Petrovic Gençlerbirliği), Dk. 90+1 Gökhan (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder