"Takke düştü, kel göründü"

Aylardır süren "58.madde" oylaması nihayet yapıldı..

Kendi izzet ve bekaları için "UEFA kalkanını" öne sürerek "aba altından sopa gösterenler" de TFF Genel Kurul Toplantısı'nda, suçladıkları Fenerbahçe camiasının, aslında hiç te tahminleri yönünde oy kullanmadıklarını görürken, ne gariptir ki kendileri "58.maddenin değişmesi yönünde evet oyu kullandılar."

3 Temmuz sabahından itibaren "iddia" edilen o düzmece senaryoların iç yüzü yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlıyor..

Yine bu süreç başladığından beri türlü türlü "laf ebelikleriyle" kitleleri "imha" eden bu "kitlesel güç" aslında kocaman bir fiyaskonun "tetikçiliğini" yaptığının farkında bile değil..

Arkalarına siyasileri de alarak Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu tescil ettirmemek adına her türlü ayakoyununa alet olanlar, madem bu kadar temiz ve saftılar, neden Genel Kurul Toplantısı'nda önergeye "evet" dediler?

Neden maddenin "1 defalık değişmesini istediler?"

Hani, Etik Kurul raporunda "ilave delil" yoktu?

Hani, o çok güvendikleri Etik Kurul raporu, Fenerbahçe'yi yakacakken kendilerini aklamıştı?

Hani, sezon başında çokça isteyerek ve büyük bir hevesle katıldıkları Şampiyonlar Ligi kendilerinin hakkıydı? Ve de dolayısıyla 26 Ocak akşamı şampiyonluk kupası kendilerine verilecekti?

Aslında biz bu tiyatroyu yeni izlemiyoruz?

Türk tiyatrosunun başlangıç yıllarında sıkça görülen "orta oyununun" 2012 versiyonuydu belki de izlediklerimiz.

O yıllarda bolca ortalarda gözüken "meddahların" "kravatlı" şekilleriydi aramızdakiler aslında..

"Birileri" perde arkasından bu oyunu yönetirken, "birileri" de "kukla" oldu bu "meddahlara"

Ama farkında değillerdi kukla olduklarının..

Süreç başladığı günden bu yana biz hep "eğer varsa bu camianın bir suçu, düşürün bu takımı ligden" çağrıları yaparken, "kendi ikbal ve bekaları" için Genel Kurul'a önerge verenler, tarih önünde bir kez daha derslerini aldılar..

Genel Kurul'da bu komedya yaşanırken, "şehrin diğer yakasında" ise "20 milyon taraftarımız oy verdi" mesajlarıyla, çok farklı hesaplar yapılmaktaydı aynı günün akşamında..

"Korku tünellerinde" kendi yaptıkları "kumdan kalelere" sığınarak gerçekler karşısında "ipekten zırh giyenler" ne hazindir ki şimdi kamuoyu önünde "çırılçıplak."

"Cemaat-cemiyet ve siyaset" üçgeniyle birlikte sürekli olarak kendilerine taraf bulmaya çalışanlar, "ağız ishali" olanlar, "adalet adına adaleti lağvedenler" "beyinleri iğfal edenler" lafbazlar, cambazlar, yangazlar, yandaşlar, yoldaşlar, kandaşlar, candaşlar..

Şimdi hepsi sudan çıkmış balık gibiler..

Bunların yanında, bu ülkede futbolu yönetenlerin de bu "küçük hesaplar" içerisine girmesi, daha da acınacak durum teşkil ederken, perde arkasındaki gelişmeleri de kamuoyu ibretle izliyor.

Bir kulübün başkanı çıkıyor, "58.maddenin değişmesi için TFF bize rüşvet teklif etti, eğer 58.madde değişirse çok ağır para cezaları verilecek ve bu paralar da 2 ve 3.lig kulüplerine aktarılacak, o yüzden önergeye evet oyu vermemizi istediler" diye TV lere röportaj veriyor, bir başka kulübün başkanı ise Genel Kurul Toplantısı'nda çok farklı argümanlar içerisine girerek, "kongre üyesi olduğu bir başka kulübün" adeta "sözcülüğünü yapıyor."

Ve bütün bu gelişmelerle birlikte hak adına haksızlıkların daniskası yapılıyor güzel ülkemde..

Sonra da bu ülkede "futbolu biz yönetiyoruz" diye ortalıkta dolaşıyorlar..

Hadi canım siz de!!