Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

17 Ekim 2011 Pazartesi

"Hoşgeldin.. Düdük astıran gücüm"



2003-04 sezonu oynanıyordu..

O sezon Beşiktaş, şampiyonluk için Fenerbahçe ile amansız bir yarışın içerisindeyken, hemen arkalarında ise, maçlarını Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayan Galatasaray vardı..

Bir vardılar, bir yoktular halbuki..

Pek te parlak geçmeyen sezonun ardından gelecek şampiyonluk için "Neden olmasın" diyorlardı..

İşte bu şartlar altında 04.04.2004 günü Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan Galatasaray-Beşiktaş maçını, Beşiktaş 53.dakikada Pancu, 87.dakikada ise İlie'nin penaltı golleriyle 2-1 kazanırken, puantajda avantaj sağlamıştı..

Maçın hakemi ise, o yıllarda Türkiye'nin tartışmasız en iyi hakemi olan Ali Aydın idi..

Hani şu, birkaç sezon önce yönettiği Galatasaray-Altay maçından sonra Hakan Şükür'ün formasını aldığı için çokça eleştirilen Ali Aydın..

Merhum Başkan Özhan Canaydın, maçtan sonra adeta ortalığı birbirine katmıştı..

Basın toplantıları düzenlenmiş, Ali Aydın'ın aleyhlerine verdiği "2 haksız penaltı" sorgulanırken, canlı yayınlarda açık açık deklare edilmişti niyetler..

"Ali Aydın, düdüğü asacak!!"

Haluk Ulusoy Futbol Federasyonu Başkanı, Bülent Yavuz ise MHK Başkanı idi..

Gerçekten de Ali Aydın, yönettiği maçın haftası bile olmadan, 07.04.2004 tarihinde bir basın toplantısı düzenleyerek, faal futbol hakemliğini bıraktığını açıklamıştı kamuoyuna..


O yıllardan sonra çok şey değişti Türkiye'de...

Özhan Canaydın, rahmetli oldu..

O sezon Beşiktaş'ı çalıştıran Lucescu, artık "Şimalden" esiyor..

O sezon Galatasaray'ı çalıştıran Fatih Terim, uzun bir aradan sonra yeniden Florya'da..

O maçın oynandığı gün doğan bebeler, artık "agu-gugu" demiyor.. Hepsi birer okullu oldu..

Kısacası çookkk şey değişti Türkiye'de..

Ama birşey değişmedi..

"Zihniyet ve lobicilik"

***

Aradan yıllar geçti..

Bilindiği gibi bu sezonun 3.haftasında, Karabük'te oynanan Karabükspor-Galatasaray maçı 1-1 sona ererken, o maçın 14.dakikasında, yine Türkiye'nin en iyi hakemlerinden olan Bünyamin Gezer, Galatasaray kalecisi Muslera'yı bariz gol şansını engellediği gerekçesiyle kırmızı kartla oyun dışı bırakmıştı..

Nereden bilebilirdi ki Bünyamin Gezer, o kırmızı kartın kariyerini değiştireceğini?

Nereden bilebilirdi ki Bünyamin Gezer, o maçta Galatasaray lehine verdiği penaltı kararının, kariyerindeki son penaltı olacağını?

Nereden bilebilirdi ki Bünyamin Gezer, o maçın son maçı olacağını?

Tıpkı geçmişte Ali Aydın'da olduğu gibi maçın üzerinden henüz 3 hafta geçmesine rağmen, Bünyamin Gezer de düdüğünü astı..

"Hem de kariyerli bir şekilde."

Düşünsenize;

"Türkiye'de kaç hakeme nasip olur en son Galatasaray maçını yönetmek?"

Kısacası müthiş bir kariyer.. Mükemmel bir son..

Ve o Bünyamin Gezer, artık futbol yorumcusu..

Bilindiği gibi devlet televizyonunda yorumculuk yapıyor..

İlk programında ise, adeta şehir efsanesi haline gelen ve "Aziz Yıldırım, hakem odası bastı" dedikodulaları ve geyiklerinin yapıldığı, bu ithamların muhatabı olduğu Fenerbahçe-Trabzonspor maçında, Aziz Yıldırım'ın kesinlikle hakem odasına girmediğini çok net bir şekilde açıkladı.. Gerçi, o şehir efsanesinin dilden dile dolaştığı gün ve saatlerde, Bünyamin Gezer, nerede dolaşıyordu, bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki, böyle bir diyalogun yaşanmadığının, olayın muhatabı tarafından bizatihi açıklanmasıdır..

İşte o Bünyamin Gezer, geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek, hakemliği bırakma nedenlerini açıklarken adres olarak yönettiği son maç olan, Karabükspor-Galatasaray maçını gösterdi..

Üstelik te "Maçtan sonra, kararımdan sonra herkes beni eleştirirken UEFA gözlemcisi beni arayarak, pozisyonda doğru karar verdiğimi belirtti ve tebrik etti. Ancak MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, TV lere çıkarak yanlış karar verdiğimi belirtti. MHK, hakemini koruyamadı." tarzından cümleler kullanarak astı düdüğünü..

Şimdi artık Bünyamin Gezer, o yeşil sahayı sadece TV ekranlarından veya giderse eğer tribünlerden görecek..

Yıllar boyunca değişmeyen bu "düdük astırma" gücünün bu denli etkili olması karşısında hayranlık duyduğumuzu peşinen belirtelim..

Nasıl bir güçmüş bu böyle ki, aleyhte verilen en ufak bir hatalı kararda, aniden kalemler kırılıyor, defterler dürülüyor..

Biz, bu gücün farkındayız, biliyoruz.. Merak ta etmiyoruz nereden geldiğini..

Ama birşeyi çok merak ediyoruz..

Mesela geçmişte Ali Aydın ve Bünyamin Gezer'e düdük astıran bu zihniyet, bu hafta oynanan ve son dakikalarına 1-1 berabere girilen Galatasaray-Bursaspor maçında, Felipe Melo'nun orta sahada topu eliyle düzeltip atak başlattığı ve o atağın neticesinde de Galatasaray'ın ikinci golünü bularak rakibini 2-1 mağlup ettiğini de görecek mi acaba? Veya bu maçın hakemi Hüseyin Göcek te düdüğünü asacak mı acaba?

Veya nasıl bir tepki verecek bu "büyük güç?"

Meraktayız efendim..

1 yorum:

  1. bünyamin hocanın hakemliği bırak(tırıl)ması bu sezon için diğer hakemlere verilmiş çok net bi mesajdır ve hakemlerimiz bu mesajları alacak zekaya sahiptir,bekleyip görecez...!saygılar(mustafa)

    YanıtlaSil