Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

26 Eylül 2011 Pazartesi

"58.maddenin değişmesi demek, Fenerbahçe'nin yarınlarını ipotek altına almak demektir."



Büyük bir hevesle çıkardılar yeni yasayı..

Özellikle devrin Kulüpler Birliği Başkanı, şimdilerin "tutuklu sanığı" Aziz Yıldırım ve O'nun Asbaşkanı, yine şimdilerin "tutuklu sanığı" Hukukçu Şekip Mosturoğlu, bu yasanın çıkması için büyük çaba sarfettiler.

Her ne kadar "unutulmuş olsa" bile..

"Sporda Şiddet Yasası" ndan bahsediyoruz..

Önceleri yasa vardı ancak uygulayıcıları maalesef yoktu. Yeni şekliyle yasa, Kulüpler Birliği'nin de katkısıyla hazırlandı, kabul edildi ve bilindiği gibi 17 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe girdi.

Hem de ne giriş...

3 Temmuz 2011 tarihinde başlatılan operasyonlar neticesinde birçok kişi, bu yasaya "muhalefetten" dolayı gözaltına alındı, adli süreç devam ediyor bilindiği gibi..

Şimdilerin "tutuklu sanığı" Şekip Mosturoğlu, yasanın çıkmasından çok kısa bir süre önce bakın bir basın toplantısında bu yasayla ilgili neler söylüyor?

"Yeni çıkacak şiddet yasasında, yöneticilere ağır cezalar verilmesini istiyoruz."

Bugün Şekip Mosturoğlu'nun başına gelenler ve bulunduğu mekan, şaka gibi de olsa, bu sözleri TV arşivlerinde mevcut..

Biz, bu yazımızda Aziz Yıldırım veya diğer "sanıkların" suçlu-suçsuz" olduğunu sorgulamayacağız. Tam tersine yaşanan bugünkü olayları değerlendireceğiz..

Bilinndiği gibi Aziz Yıldırım'ın, daha önce de istifa edip ancak "diğer kulüp başkanlarının ısrarıyla" geriye döndüğü Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığından bu defa kesin olarak istifa etmesi üzerine, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, yeni başkan seçildi bu birliğe..

Seçilmesiyle birlikte de ilk beyanatında, yeni çıkan yasayı değiştireceklerinin "müjdesini verdi."

Özellikle Bakan Suat Kılıç'ın da benzer yöndeki açıklamalarından sonra bu düşünce, pek bir yer etmişe benziyor spor kamuoyunda..

Neymiş efendim, eski adıyla "55" yeni adıyla "58" maddeyi değiştirerek, şike yapan kulüplerin yöneticilerinin cezalandırılmasını, ancak kulüplerin ceza almasını engellemek istiyorlar.

Daha açık ifadeyle "küme düşmenin yolu kapatılıyor."

"Tüzel kişilerin" temsil ettiği kulüplerin ceza almasının önüne geçen yeni bir yasanın çıkması için çalışmalar var şimdilerde.

Peki neden böyle bir değişiklik içerisine gidiyorlar?

Üstelik te bu maddenin, şu anda birinci "mağduru" Aziz Yıldırım'ın, Metris'ten, "Aman yapmayın, etmeyin. Bu yasayı değiştirmeyin, göreceksiniz Fenerbahçe Spor Kulübü bu süreçten başı dik vaziyette çıkacaktır, bari bu yasa çıktı, gerçekten suç işleyenler cezalarını hem şimdi, hem de sonraki dönemlerde çeksinler" feryatlarına rağmen, sırf bu dosyaya konu olan ve başta da şimdilerde ülkemizi Avrupa'da "temsil etmeye hak kazanan" kulüpler olmak üzere 7-8 kulübün de isimlerinin geçmesi nedeniyle böyle bir çalışma var.

Yani aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık..

Bir yanda, eğer Fenerbahçe küme düşürülecek olursa, beraberinde 7-8 takım da küme düşürülecek..

Başta da yukarıda zikrettiğimiz 2 kulüp..

Diğer yanda ise, yasa değiştiğinde bu kulüplerin hiçbirisi düşmeyecek..

Eee, hani sizin bir suçunuz yoktu?

Hani siz pirü pâktınız?

Bu neyin telaşı peki?

Madem bir yasa çıkardınız, bu yasanın şu anda birinci derecede mağduru olan biz Fenerbahçeliler, bu yasayı bütün yönleriyle uygulamanızı istiyoruz sizden.. Yolu, yarıdan dönmenizi değil..

Ama biz aynı zamanda bir gerçeği daha biliyoruz bütün doğruluklarıyla..

Siz, bu yasayı kendi ikbal ve istikbalinizin bekası için değiştiriyorsunuz..

Nitekim Fenerbahçe'nin bu yasayla ilgili bir kaygısı yok..

O Fenerbahçe ki, hem Asbaşkanı Ali Koç, hem de Profesyonel Futbol Futbol Takımı Teknik Direktörü Aykut Kocaman, çıkıp ta "Bir alt lige düşürün bizi" diye size teklifte bulunmadı mı?

Yasadan yana sıkıntısı olan bir kulübün başkanı neden Metris'ten " bu yasayı değiştirmeyin" diye feryat etsin?

Yasadan yana sıkıntısı olan bir kulübün en yetkili isimleri neden "madem bizim suçlu olduğumuzu düşünüyorsunuz, o halde küme düşürün" teklifini neden size iletsinler?


Şimdi bu yasayı değiştirmek istiyenler, Fenerbahçe'nin boynuna ilelebet yağlı kemendi de geçireceklerdir, bu yasa değiştiği gün..

Yıllar yıllar sonra bu süreç anıldığı zaman, "Yasa değişti de Fenerbahçe kümede kaldı" denilecek.. Beşiktaş, Trabzonspor veya şu kulüp bu kulüp kümede kaldı denilmeyecek..

Tıpkı "Aziz Yıldırım Operasyonunda" nasıl başrol Aziz Yıldırım, diğer sanıklar birer "figüran" ise, aynı konu, Fenerbahçe'nin ve diğer takımların kümede kalmalarının yolu, yasa değişikliğinde açıldığı zaman da geçerli olacaktır.

Yani Fenerbahçe sayesinde ya hepsi kurtulacak, ya da hepsi birden düşecektir.

İşte bu gerçekle karşı karşıya kaldıkları için yasayı değiştirmeye çalışıyorlar..

Fenerbahçe camiası istemese de..

Fenerbahçe camiası istemiyor, zira bu konuda en ufak bir şüphesi yok..

Metris'tekilerin boynuna yağlı kement takılsa bile, Fenerbahçe'nin geleceği için binlerce kemente uzatılacak boyun vardır Fenerbahçe camiasında..

Bunun gönül rahatlığında olduğundan dolayı işte biz diyoruz ki;

Madem yasayı çıkardınız, uygulayın bu yasayı..

Fenerbahçe, affedilmeyi değil, aklanmayı bekliyor sizden..

Uygulayın bu yasayı ki, kim suçlu kim suçsuz çıksın ortaya..

Zira biz biliyoruz ki;

"58. maddenin değişmesi demek, Fenerbahçe'nin geleceklerini ipotek altına almak demektir."

Ve Fenerbahçe camiası, buna asla izin vermeyecektir..

1 yorum: