Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

28 Eylül 2010 Salı

"Sen Allah'ın bir lütfusun"



O, Fenerbahçe'nin gündemine geldiği anda taraftarlar arasında büyük bir heyecan fırtınasına neden olmuştu.

O, Fenerbahçe'nin gündemine geldiği anda, rakip takım yöneticileri "kandırmayın Fenerlileri, asla gelmez O" diye "kendi gazete köşelerinde" makale yazmışlardı üstelik..

Ancak Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra adeta bütün Fenerbahçelilerin idolü haline gelmesini bırakın, rakipleri için bir kâbus, kendi takımı içinse tek başına bir silahtı adeta.

Gitti denilen maçları inanılması güç hamle ve hareketlerle çeviren, sahada rakipleri, tribünde taraftarı şaşkına çeviren hareketlerin içerisinde olan, olmadık zamanlarda olmadık güzellikte goller atan, attıran da hep O idi.

Evet, Alex De Souza'dan bahsediyoruz..

Fenerbahçe futbol takımına 2004-05 sezonunda Brezilya'nın Cruzeiro takımından transfer olan Alex De Souza, ilk yılında Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşamasını bırakın, o sezon oynadığı 31 lig maçında attığı 24 gol ve yaptığı 16 asistle, bizatihi 40 golün içerisinde olmuş, bir sonraki sezon yine 31 lig maçında attığı 15 gol ve 24 asistle yine 39 golün bizzat içerisinde olarak ne kadar istikrarlı bir oyuncu olduğunu, üstelik te direkt olarak skora etki eden bir oyuncu olduğunu göstermiştir.

Fenerbahçede oynadığı 6 sezon sonunda ise, lig, kupa, Avrupa Kupası ve hazırlık maçları olmak üzere oynadığı toplam 302 maçta 128 gol 125 asistle 253 golün bizzat içerisinde olan bir isim. Yani oynadığı 302 maçta 253 golün direkt olarak kahramanı.

Fenerbahçe'nin bu sezon başında Aykut Kocaman ve ekibini işbaşına getirmesinden sonra, oyun formatında olan değişiklikler nedeniyle performansında bir düşüş olduğu tartışılmaz bir gerçek iken, bu performansını etkileyecek bir çok neden olmuştur. Sezonun 6.haftasını geride bıraktığımız şu günlerde dönem dönem saha içi performansı "tartışılsa" bile, Alex, her zaman Alex'tir ve O'ndan başka yoktur, çünkü O'na "insan" denemez..

Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Alex'in artık Türkiye'de yeni sözleşme yenilemesi beklenmiyor kuşkusuz ki. Dolayısıyla bu sezon, Alex'i son kez izleyeceğiz Saraçoğlu'nda, İnönü'de, TT Arena'da v.s. "Tartışılan Alex, 6.hafta sonunda bile oynadığı 5 lig maçında 3 gol 4 asistle yine "startı verdi."

Fenerbahçe tarihinin en uzun soluklu Avrupa maceralarını yapan kadronun adeta başkomutanı sıfatındaki bir isimdir Alex. 2007-08 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı 6 asistle "asist kralı" olan, gruptan çıkma maçı olarak kabul edilen CSKA Moskova maçındaki hırsı ve oyunuyla takımının bu kulvarda devam etmesini sağlayan, Türkiye Liginde ise varolma savaşı veren kadroya sürekli olarak katkıda bulunan bir isimdir.

Türkiye'ye gelen bütün zamanların bütün yabancı oyuncularıyla mukayese edildiği zaman, tartışmasız bir şekilde açık ara önde bulunan, istatistikleri paramparça eden Alex'in bu performansına yaklaşan sadece George Hagi olmuştu. Türkiye'de bulunduğu 5 sezonda toplam 190 maça çıkan George Hagi, 71 gol atarken, Alex De Souza 4, 5 sezonda oynadığı toplam 198 maçta 93 gol atarak rakamlarla da bunu adeta belgelemiştir.

İşte böylesine bir oyuncunun bu sezon, geçmiş başarılarını inkar edercesine küstürülmesi, takımdan soğutulması en başta Fenerbahçe'ye zarar verecektir ve Fenerbahçe'nin son yıllardaki hamlelerinin de inkarı anlamına gelecektir.

Yıllardır tribünlerinde "Hep destek, tam destek" sloganını pankartlaştıran Fenerbahçe taraftarı da, böyle bir yanlışa "hep destek tam destek" adı altında destek olmamalı, "tepkisini" sunabilmelidir. Dirayetli ve kararlı bir şekilde, eğer böyle yanlış bir düşünce var ise, bu düşüncenin hayata geçirilmesine de engel olmalıdır. Taraftarın birinci görevi, kararları onaylamak değil, "kulübünün yararına olacak" kararları desteklemektir.

AZ Alkmaar maçında taraftarı tarafından ıslıklanan Alex De Souza, o sezon takımın şampiyon yapmakla kalmayıp, bir sonraki sezon CL serüveninde de "dümene" geçmişti.

İşte o sezon oluşturulan hava ile bu sezon estirilen hava aynı merkezden yapılıyor.

Medyanın bilinçli olarak Alex'i Fenerbahçe'den uzaklaştırma çabalarına Fenerbahçe "taraftarı" kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Ancak Fenerbahçe Yönetimi de bu yanlışa çanak tutmamalıdır. Bir an önce Alex De Souza'nın takımdaki yeri "sağlamlaştırılmalı" ve bu geçiş sürecinde Alex'in yanında olunmalıdır. Zira bu sezon, Alex ile Fenerbahçe, oynamak "zorundadır." Mevcut kadronun başka bir alternatifi yoktur zira. Geçtiğimiz haftalarda yapılan oyuncu değişiklikleriyle birlikte gelen saha içi performans ve skorlar, bunun en açık isbatıdır.

Türkiye'de sayısız başarılı maçlara imza atan, üstelik bu başarıları yakalarken asla çirkefleşmeyen, oyunu çirkinleştirmeyen, rakiplere, taraftarlara ve hakemlere, kısacası futbolun içerisindeki bütün birimlere en küçük bir saygısızlıkta bulunmayan, "gaddarca" vurulan tekmelere rağmen sesini çıkarmayan, saha içerisinde adeta biçilmesine rağmen 6 yılda sadece 4 defa sakatlık geçiren ancak bu sakatlıkların hiçbirisi de uzun süreli olmayan, örnek sporcu yaşamıyla bir profosyonelin nasıl yaşaması gerektiğini adeta bütün genç kuşaklara uygulamalarıyla anlatan bir isimden bahsediyoruz.

Medyada Alex hakkında kalem çalan "kalemşörlerin" hangisinin Alex kadar katkısı olmuştur bu camiaya? Bir isim verebilir misiniz bize? Alex, Fenerbahçe'nindir ve sahip çıkılmalıdır. Başka maceralara girişilmemeli, hele "o çok bilmişlerin" lügatı hiç telafuz edilmemelidir Saraçoğlu'nda, Samandra'da..

"Eldeki bir elma, daldaki iki elmadan her zaman makbuldür" zira. Çünkü zaten elindedir ve kıymetini bilmezsen ondan da olursun.


Aykut Kocaman'ın yapması gereken, yeni yapılanma süreci içerisinde de Alex'le devam kararını "ivedilikle" alması ve kaptanının ligin henüz başında olduğumuz bu dönemde, O'na destek çıkarak saha içi performansını artırma yollarını aramasıdır.

Zira bu taraftarın Aykut Kocaman'dan beklediği tek şey vardır.

"Alex De Sonsuza" dır o da..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder