Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

28 Nisan 2010 Çarşamba

Gecekondu Zihniyeti

Son günlerde Türkiye'de yeni bir "çadır tiyatrosu" oynanmaya başladı.

Bütün meddahlar toplandı, kendilerine gerçek ve hakkın savunucusu yaftası yapıştırarak hem de.

Geçmişlerindeki kara lekeleri, 6-0 ları, 8-0 ları, şampiyonluk denen apoleti bir camiadan alıp diğerine kendi elleriyle verdikleri yetmezmiş gibi, haketmedikleri halde nasıl bu ligin takımı olduklarını da gördük "netekim."



İktidar ve ihtirasın ortak kullanım alanlarından aldıkları güçle ayakta kalmaya çalışanlar, kendi ikballeri uğruna Türk futbolunu bir kaosa sürüklemekten asla yüksüntü duymayanlar, "güç birleştirme" adına legal olmayan durumları çok ta mübah ve makulmüş gibi kabul edip sunanlar, bugün maalesef ki Türkiye'de son haftalarına girdiğimiz ligin de üzerine bir karalama kampanyası ile gölge düşürmenin "figüranı" olmaktan hicap ta duymamaktadırlar.

Rekabet ortamında gerçekleşmesi gereken bir lige, sözümona "kardeşlik kavramını" getirenler kendi tribünlerinde her türlü kavganın ve gürültünün izahını nasıl yapacaklardır?



Bir ülkenin başkenti olan şehrin bütün imkanlarını kendi ikbal ve izzetleri için har vurup harman savuranlar, geçmişte yaşanan uygulamaları çok ta masumane açıklayanlar, şimdi de bir kardeşlik türküsü söylemektedirler, yerseniz tabi.

Ayhan Atalay isminde daha önce belki de çevresi haricinde hiç bir vatandaşın tanımadığı bir kişi, bugün ülke gündemini hezeyanlarıyla tayin edebiliyorsa eğer, bu durum aslında bu ülkenin siyaset, sosyal, ekonomik, sportif, hülasa bütün alanlardaki kaypak zeminindeki değişkenlerden güç alarak yarınları etkilemek adına her türlü "iftirayı" itiraf olarak sunma şarlatanlığından başka birşey değildir.

Geçtiğimiz yıl Ankara'da oynanan Ankaragücü-Fenerbahçe maçı öncesi maça atanan Halis Özkahya ismi üzerine de aynı spekülasyonları yapıp maçın hakemini değiştirten de bu zihniyetin perde arkasındaki "Aydın"lık güçlerdir. Nasıl aydınlık oluyorsa eğer?

Camiaların kuruluş yıllarının eski olması, büyüklüklerine delalet olamayacağı gibi bazı camialarda bu durum "köhnemişlik" olarak ta izah edilebilir.

Oynanmasına daha 15 gün olan bir maçtan önce böylesine gerçeklerle bağdaşmayacak, realiteden uzak, doğrulara ters, dahası insan ahlakına aykırı bu iftiraları, Fenerbahçe camiası daha önce çok yaşadı, çok muhatap oldu. Ancak hiçbirisinde yıkılmadığı gibi bu durum karşısında da dimdik ayakta kalmayı bilecektir ve kalacaktır da.

Kendi yazdıkları senaryolara inananlar, yazımızın başında da söylediğimiz gibi sadece çadır tiyatrolarındaki kötü birer meddah olarak hatırlanacaklardır.

Fenerbahçe'nin 100 yıl boyunca gergef gergef işlediği nur hüzmesi ve "Fener" i bile, maalesef ki bu köhne "Gecekondu" yu aydınlatmaya yetmeyecektir.

Şanslarına küssünler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder